FSM Optik Bursa

Hemen Ara

0224 999 41 49

Hayvanlarda Kusma ve Mide Rahatsızlıkları

Kusma; kedi ve köpeklerde oldukça yaygın bir problemdir. Kusmanın bir çok nedeni vardır. Bu nedenlerin başında öncelikli olarak midesel sorunlar, karın hastalıkları ve üst intestinal yollar gelmektedir. İkincil veya midesel kaynaklı kusmalar ise; diğer organların hastalanması sonucunda kan dolaşımında toksit maddelerin bulunmasıyla meydana gelir. Toksit maddeler beyindeki kusma merkezini uyararak sevimli dostunuzun kusmasına neden olabilir.

Kusma ile karıştırılabilecek olan problem regürgitasyondur.

Kusma; mide ve üst bağırsaklardaki içeriğin ağız yolu ile vücuttan çıkmasıdır.

Regürgitasyon; esophagus (yemek borusu)’daki gıda maddelerinin ağız yolu ile atılmasıdır.

Esophagus; dar, kassal yapıda ki bir tüpe benzer ve maddelerin mideye geçişini sağlar.

Sağlıklı durumlarda ve normal şartlarda gıda maddeleri hızla esophagusta mideye geçer. Eğer esophagustaki kaslarınkasılma yeteneğinde bir zayıflama başlarsa esaphagusta dilatasyon meydana gelir ve bu dar olan kassal yapıda genişleme meydana gelir. Bu durum megasophagus olarak isimlendirilir. Bu durum meydana geldiğinde genişlemiş olan yemek borusu görevini tam olarak yerine getiremez, besin maddelerine etkili olarak mideye iletemez ve hayvan yeme işlemini gerçekleştirdikten çok kısa süre sonra yediklerini regurgite eder. Ayrıca yenilen yemek, regürgitasyon sırasında hava kanallarından solunabilir ve sonrasında pneumonia (akciğerleri yangısı)ye ve öksürmeye neden olabilir.

Sevimli dostunuzun kusma şikayeti ile veteriner hekime götürdüğünüzde hekiminizin size yönelteceği sorular sevimli dostunuzun kustuğunu mu, regürgitasyon mu yaptığı yoksa – eğer kusma var ise – kusmanın midesel yada midesel olamayan sebepler gelişip gelişmediğine karar vermesini sağlamak üzerine olacaktır. Kusma aktif seyirli bir olaydır. Yani sevimli dostunuz kusma sırasında öğürme, zorlanma, kassal spazmlar gibi etkiler gösterir. Eğer kusmanın içinde yemek parçaları varsa bunlar kısmen sindirilmişlerdir ve sarı renkli safra sıvısı gözlenebilir.

Regürgitasyon pasif seyreden bir süreçtir. Sevimli dostunuzun başı öne doğru eğer ve yediği besinler ağzından hiç bir efor sarfetmeksizin herhangi bir öğürme olayı görmeden ağzından çıkar. Regürgitasyonda çıkan gıdalar genelde sindirilmemiştir, genelde tüp şeklinde ve etrafı yapışkan sıvıyla kaplı gibi görülebilir. Sevimli dostunuzun genelde regüre ettiği bu materyali tekrar yemeye çalışacaktır. Çıkarmış olduğu besin artıklarını taze bir şekilde veteriner hekiminize getirmeniz size oldukça büyük avantaj sağlayacaktır. Kusma sonucu medana gelen yemek artığının pH seviyesi düşük, yani asidik; regürge olanın ise daha yüksektir. Sevimli dostunuzun aktivitesi, huyları ve yaşama alanı hakkında sorulan sorulara verdiğiniz cevaplar hekiminizin sevimli dostunuzdaki kusmanın nedeninin ne olabileceği hakkında yardımcı olacaktır.

Sevimli dostunuzun geçmişte kullandığı ilaçların ne olduğu, ne kadar süre boyunca kullanıldığı hakkındaki bilgiler oldukça önemlidir. Aspirin ve ibuprofen benzeri ağrı kesici ilaçlar; kullanılan doz ve kullanım süresine bağlı olarak köpeklerde çok ciddi mide ülserine neden olabilir.

Veteriner hekiminiz size sevimli dostunuzun istifrasının görünümü ve rengi, kusma sırasında sevimli dostunuzun nasıl göründüğü hakkında sorular sorabilir.

Petinizin kusmuğunun içerisinde kan varsa bu onun taze olabileceğini, eğer kahve çekirdeklerine benzer bir görünüm var ise bu da kanın yutulmuş ve sonradan mideden geldiğinin göstergesi olabilir. Kusma da kan genellikle mide ülserinde, mide kanserinde veya üremi (kanda bulunması gereken ürenin böbrek yetmezliğine bağlı olarak böbreklerden yeteri kadar süzülmediği için birikim yapması) durumunda görülür. Mide ülserleri kullanılan ilaçlardan veya ciltteki mast hücrelerinin kanserleşmesinden dolayı meydana gelebilir. Mast hücresi kanserlerinde hücreler yoğun miktarda histamin salgılar bu da mide de ülseratif ezyonlarının şekillenmesine sebep olur.

Regürgitasyon genellikle, ama her zaman da olmamakla birlikte, sevimli dostunuzun beslenmesinden hemen sonra meydana gelir ve sevimli dostunuz büyük ihtimalle bu çıkardıklarını tekrar yeme eğilimi gösterir. Kusma ise beslenmeden belirli bir süre geçtikten sonra meydana gelir.

Sevimli dostunuzda kusma belirli bir sıklıkla gerçekleşiyorsa bu kusma sırasında videoya çekip veteriner hekiminize göstermeniz durumun aydınlatılması açısından oldukça fayda sağlayacaktır.

Sevimli dostunuzun fiziksel muaye edilmesi olası ihtimaller listesini daraltacaktır. Ateş, abdominal (karın bölgesi) ağrı, anemi veya abdomende anormal kitlelerin bulunması veterinerinizin daha spesifik bir tanı koymasına yardımcı olacaktır. Bu muayene sırasında ağız bölgesi oldukça dikkatli bir şekilde incelenmelidir. Bazı durumlarda özellikle dilin altına yerleşmiş olan bir ip yumağının bir ucu ağızda iken diğer ucu mide ve küçük bağırsaklara kadar ulaşmış olabilmektedir.

Kusmanın Midesel Olmayan Nedenleri

Köpeklerde pankratitis ( pankreasın yangılanması) ani ve şiddetli kusmalara sebep olabilir. Köpeğiniz özellikle karın bölgesinde yoğun bir ağrı hisseder. Pankreatitli hayvanlar genellikle çöp veya aşırı yağlı beslenme sonucu bu hale gelmişlerdir. Pankreas tümörleri de genellikle pankreatit ile yakın semptomlar gösterir.

Kedilerde pankreatit ise genelde fazla belli olmaz, spesifik bir semptom göstermez ve kusma ile beraber seyretmez.

Kedi ve köpeklerdeki böbrek yetmezlikleri kusmanın oldukça önemli nedenlerinden biridir. Böbrekler antifreeze gibi zehirler veya şiddetli sussuzluk sonucunda akut (hızla şekillenen) olarak hasarlanabilir. Böbreğin normalde uzaklaştırılması gereken atık ürünlerin seviyeleri  sadece bir kaç gün içerisinde aşırı derecede yükselebilir. Böbrekler bu süzme görevlerini yaşla beraber yavaş yavaş kaybetmeye başlar. Böbrek yetmezliğinin erken işaretlerinden en önemlileri çok fazla miktarda su içmek ve çiş yapmak olup bunlar polyuri (PU) ve polydipsia (PD) olarak isimlendirilir. PU – PD durumları kendisini böbrek yetmezliği olarak gösterip atık ürün birikimi ve kusmalara sebebiyet vermeden önce aylardan yıllara kadar bir zaman geçebilir. Kronik böbrek yetmezliğinde gözlenen kusma sıklık bakımından nadir olarak başlayıp şiddetli ve sık gerçekleşen bir olaya dönüşebilir.

Kısırlaştırılmamış, orta yaşlı dişi kediler pyometra olarak isimlendirilen uterus (rahim) enfeksiyonuna yakalanabilirler. Pyometra kızgınlıktan iki ay sonra ve vaginadan akıntı olmasıyla beraber gerçekleşir. Fakat sevimli dostunuz bu dönemde vajinasını sürekli yaladığı için bu akıntı görülmeyebilir. Köpekler kedilere nazaran bu hastalığı daha sık yakalanır. PU-PD ve depresyon gibi diğer  belirtilerde gözlelenebilir.

Karaciğer yetmezliklerinde diğer birçok semptom ile birlikte kusma da görülür. İdrar kesesinde taş oluşumu veya kesenin yırtılması ani kusmalara neden olabilir. Uretra idrar kesesinin dışarı çıkmasını sağlar ve taş veya tümörsel oluşumlar ile bu kanal tıkanabilir. Sevimli dostunuz böyle durumlarda damla şeklinde idrarını yapar veya hiç yapamaz hale gelir. Ayrıca karınlarında çok ciddi ağrılar şekillenir. İdrar kesesi ayrıca araba kazası veya yüksekten düşme gibi travmalar sonrasında da şekillenebilir.

Diabet olan etoasidoziste de PU-PD ve depresyonun yanı sıra kusma da görülür.

İç kulak hastalıklarında dengesizlik, kendi etrafında dönme, kafasını sağa sola sürekli olarak sallama gibi olaylar ile birlikte kusma da görülür.

Uzun yolculuklarda sevimli dostunuzun iç kulağı ciddi derecede stimule (uyarım) olduğu için yine kusma olayı meydana gelebilir.

Genç ve yeterli olarak aşılanmamış hayvanlarda bazı enfeksiyoz ajanlardan olan köpek distempr, köpek parvovirüs ve kedilerde görülen panleukopenia virüsleri; ani ve şiddetli olarak gelişen kusmalara neden olurlar.

Kurşun, böcek ilaçları, arabalarda kullanılan antifreezler ve diğer bazı kimyasallar kusma nedenlerinde önemli bir sıralamaya sahiptirler.

Kusmanın kaynağı belirlenirken en önemli yardım unsurları radyografi, karın bölgesinin ultrason cihazıyla görüntülenmesi ve endoskopi yöntemleridir.

Endoskopi hareket ettirilebilir bir kameranın ağızdan sokularak midenin ve bağırsağın ön kısımlarındaki yapıların incelenmesi işlemidir. Endoskopi yardımıyla bölgedeki yabancı maddeler uzaklaştırılabilir ve mikroskobik inceleme yapılmak üzere küçük biopsilerin yapılmasına olanak sağlar. Endoskopi genel anestezi uygulaması gerektiren bir işlemdir.

Kusma düzensiz aralıklarla gerçekleşiyorsa tüm test sonuçları normal olabilir. Birçok sağlıklı kedi ve köpek rastlantısal olarak ve belirsiz nedenlerden dolayı kusabilir. Bazen kusma olayı sevimli dostunuzun sadece hızlı yediği için ve buna benzer basit bir olay neticesinde meydana gelmiş olabilir. Kusma durumlarının tedavisi kusmaya neden olan etkene bağlıdır. Kusma  tedavisinin spesifik olmayan veya kör tedavi olarak adlandırılan kısmı hayvanı aç bırakmak, sıvı takviyesi yapılması ve dehidrasyon (su kaybı)’nın önlenmesi gibi metotlar içerir.

Ani başlangıçlı kusmalarda sevimli dostunuzu 24 – 48 saat boyunca aç bırakılmalı ve yine 24 saat boyunca su verilmemeli.

Eğer sevimli dostunuzun herhangi bir tanısı konulmuş veya şüphenilen böbrek hastalığına sahip ise intavenöz (damar içi) veya subcutan (deri altı) olarak sıvı takviyesi yapılmaksızın susuz bırakılmamalı. eğer kusma durmuşsa sevimli dostunuzun günde 3 – 6 kez az miktarda ve düşük yağ seviyesine sahip mamalar ile beslenmeli. İkinci günden itibaren düşük miktarlarla su içirilmeye başlanılmalı. Başlamak için buz küpleri kullanmak ve verilen miktarların günden güne arttırılarak verilmesi tavsiye edilir.

Sevimli dostunuz aktif, canlı bir görünüme sahip ve daha öncesinde ciddi sağlık sorunları yaşamamış ise, akut kusmanın müdehalesi evinizde yapılabilir ancak bir veteriner hekime danışmanız ve gözetim altına alınması öncelikli olarak tavsiye edilmektedir.

 

  • Burada yazan bilgiler veteriner hekimin yapacağı tetkik ve uygulamaların yerine geçmez. Her zaman hekiminiz tarafından sağlanan yönlendirmeleri takip ediniz.
  • Sevimli dostunuzun sağlığı ile ilgili her bilgi, teşhis ve tedavi için polikliniğimiz 7/24 hizmetinizdedir.